EKİM AYI MEME KANSERİ FARKINDALIK AYI
Ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan meme kanseri, meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile ortaya çıkmaktadır. Erkeklerde meme kanseri kadınlara oranla çok daha az sıklıkla (tüm meme kanserlerinin %1’inden azı) izlenmektedir. Gerek dünyada gerekse ülkemizde en sık izlenen ilk on kanser arasında ilk sırada yer almaktadır. Ülkemizde meme kanseri her 4 kadın kanserinden birisi olmayı sürdürmektedir. Bir yıl içinde ülkemizde yaklaşık 19.000 kadına meme kanseri teşhisi konulmaktadır.
Erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin hem tedavileri daha başarılı olmakta hem de yaşam kalitesi önemli ölçüde artmaktadır.Bu sebeple, yürütülen toplum tabanlı taramalar yolu ile kadınlarımızın olası bir kanser gelişimi durumunda kanser gelişim sürecini erken evrede, henüz klinik bulgular ortaya çıkmadan tespit etmek ve kadınlarda meme kanserine bağlı ölüm hızını düşürmek mümkün olabilmektedir.
Ülkemizde toplum tabanlı kanser taramalarını;
- Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM)
- Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)
- Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM) ücretsiz yaptırabilirler.
Korunma: Tüm kanserlerde olduğu gibi;
- Sebze ve meyveden zengin
- Uygun koşullarda hazırlanmış gıdaların tüketimi ile sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yerleştirilmesi,
- Fiziksel aktivitenin artırılması,
- Sağlıklı kiloda olma
- Sigara ve alkol kullanımından uzak durma ile meme kanseri riski azaltılabilmektedir.
- Emzirmenin meme kanserinden koruduğuna dair çok sayıda çalışma bulunduğu için tüm annelerin bebeklerini en az 2 yıl süreyle emzirmeleri önerilmektedir.
- Koltuk altında yumru (kitle), bazen memede yumru hissedilmeden önce, kanser koltuk altında veya köprücük kemiğinin etrafında şişme veya yumruya neden olabilir.
Bu belirtilerden herhangi biri meme kanseri dışındaki durumlardan da kaynaklanabilmekle birlikte sayılan belirtiler görüldüğünde, nedeninin bulunabilmesi için bir genel cerrahi uzmanına muayene olunmalıdır.
Tanı:
Meme kanseri ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir. Bu nedenle yukarıdaki belirtiler tanı koymak için yeterli olmadığından en yakın sağlık merkezlerine başvurulması gerekmektedir. Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını artırması ile 40-69 yaş aralığında tüm kadınlarımıza 2 yılda bir mamografi çektirmesi önerilmektedir.
Kadınlarımıza merkezlerimizde özellikle erken tanı için aşağıdaki yöntemler öğretilmekte ve uygulanmaktadır.
Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM):
Kadının evinde tek başına rahatlıkla her an uygulayabileceği bir muayene yöntemidir. Eğitim almak için merkezlerimize başvurulması yeterlidir. (Kendi kendine meme muayenesi broşürüne http://kanser.gov.tr/bilgi-dokumanlar/afis-brosur/1509-kendi-kendine-meme-muayenesi-2015.html web adresinden ulaşılabilir.)
Kadınlar 20 yaşından sonra her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Kendini düzenli olarak muayene eden bir kadın, yeni gelişen bir kitleyi, meme derisi veya meme başındaki çekintiyi veya renk değişikliğini, asimetrik görünümü ayırt edebilir. Kanser şüphesi uyandıran kitleler diğer meme dokusundan daha sert yapıda (ceviz sertliğinde), sınırları net ayırt edilemeyen, hareketi kısıtlı ve genellikle ağrısızdırlar. Memesinde bir kitle fark eden kadının hemen doktoruna başvurması gereklidir. Ayrıca iki yılda bir doktora meme muayenesi için gidilmelidir.
Klinik Meme Muayenesi:
40-69 yaş arası kadınlar ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı, yılda bir kez de doktora meme muayenesi için gitmelidir.
Mamografi çekilmesi:
40-69 yaş aralığında; yakınması olmayan kadınlarda meme kanserinin erken tanısı için yapılır. 2 yılda bir çekilir.
Tedavi:
Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup; tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının var olup olmaması gibi birden fazla faktör etkilidir. Meme kanserinde cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanmaktadır.